HABERLER
19 Mayısın 100. yılı

19-mayisin-100-yili ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Aysel Çelikel'in 19 Mayıs’ın 100.Yılında Samsun’da yaptığı konuşma

Prof. Dr. Aysel Çelikel

ÇYDD Genel Başkanı

 

 “dört nala gelip Uzak Asya’dan

Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan

bu memleket bizim.

Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak

ve ipek bir halıya benzeyen toprak

Bu cehennem, bu cennet bizim

Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın

yok edin insanın insana kulluğunu

bu davet bizim…”

 

Tarihin akışını değiştirmek gücüne sahip Ulu Önder Mustafa Kemal’in topraklarımızı işgalci düşmanlardan temizlemek için Samsun’a çıkışının 100. Yıldönümünde kurtuluş savaşının ve kuruluş günlerinin heyecanını ve anısını yaşamak için Samsun’a gelen ÇYDD’li yol arkadaşlarıma ve Atatürkçü gençlerimize ve Samsunlu dostlara merhaba diyorum. Sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Mustafa Kemal 16 Mayıs 1919’da yakın çalışma arkadaşlarıyla bandırma vapuru ile yola çıkıyor. Vapura işgal kuvvetlerinin silah aramasından sonra izin veriliyor. Mustafa Kemal 19 Mayıs’ta Samsun’a aya basıyor.

 

Büyük önder Atatürk durumu şöyle anlatıyor; Osmanlı İmparatorluğu 1. Dünya Savaşında yenilmiş, ağır bir ateşkes imzalanmıştı. Ulus yorgun ve yoksul, ordunun silahları ve cephanesi alınmış ve alınmakta. İtilaf donanması ve askerleri İstanbul’da. Fransızlar Adana’ya, İngilizler, Urfa, Maraş, Antep, Merzifon, Samsun’a,  İtalyanlar Antalya ve Konya’ya Yunanlılar, itilaf Devletlerinin oluru ile İzmir’e çıkmış ilerliyorlar.

 

Kendini her şeyi ile milletine adamış, büyük komutan, ileri görüşlü devlet adamı Türkiye’nin kurtuluşu, Türk halkının onurlu ve şerefli bir ulus olarak yaşaması için mücadele yollarını arıyor.

Milli bir uyanış için, milletin maddi ve manevi bütün güçlerini ve Kuvayı milliye ruhu ile ordumuzu harekete geçirmek için Samsun yöresinde hem İngilizlere hem de İstanbul hükümetine ve de ihanet çetelerine karşı durma çareleri arıyor.

 

Samsun’un güvenli olmadığını gören Mustafa Kemal burada hurda bir otomobil ile balçık yolda bata çıka tamir ede ede Havzaya sonra Amasya’ya geliyor. Amasya da ordu kumandanlarıyla temasa geçen Mustafa Kemal silah arkadaşlarının katılımıyla Türk Devletinin kuruluşunu hazırlayan hukuki ve siyasi bir belge olan Amasya Genelgesini yazdırıyor. İlk kez ulusal egemenliği dile getiren, Genelge Türkiye’nin geleceğinin temelini atıyor.

 

Mustafa Kemal Diyor ki; özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir.

 

Biz diyoruz ki; Atatürk geçmiş değildir. Tarih değildir. O gelecektir, umuttur. Atatürk gücünü akıldan, zekâdan, insanı insan yapan bütün değerlerden alan, olağanüstü yeteneklere sahip büyük bir komutan devrimci bir liderdir. Başyaverine yazdırdığı Amasya Genelgesi diyor ki;

 

-Vatanın bütünlüğü, ulusun bağımsızlığı tehlikededir.

-Ulusun bağımsızlığını yine ulusun azim ve kararı kurtaracaktır.

-Ulusun haklarını dünyaya duyurmak için ulusal bir kurul gereklidir.

-Sivas’ta milli bir kongrenin toplanması kararlaştırılmıştır.

 

Amasya kararları derhal askeri sivil bütün makamlara bildirilir. İstanbul hükümeti Mustafa Kemal’i hiçbir sıfatla tanımamak için duyurular yapar asi ilan edilir, onu yakalamak için adamlar yolladılar. Uykusuz geçen gecelerden sonra M. Kemal Erzurum’a geçer. Askerlikten istifa eder, 26 yıl sonra üniformasını çıkarıp sivil elbise giyer. 15. Ordu kumandanı Kazım Karabekir paşa ordusu ile Mustafa Kemal’e katılır. “Emrinizdeyim paşam” der kucaklaşırlar.

 

 

 

Erzurum’da şark illeri kongresi yapılır.

 

-Kuvayı milliyeyi amil, milli iradeyi hâkim kılmak esastır.

-Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür bölünemez.

-Manda ve himaye kabul edilemez.

-Sivas’ta milli bir kongre toplanacaktır.

 

Mustafa Kemal 8 Temmuz günü sabaha karşı mazhar müfit Kansu’ya şunları not ettirir; Zaferden sonra, Cumhuriyet ilan edilecektir, tesettür, fes kalkacak şapka giyilecek, Latin harfleri kabul edilecektir. Kansu şaşırır şöyle cevap verir; “Darılma ama paşam sizin de hayalperest taraflarınız var”. Paşa devam eder.

 

Mustafa Kemal diyor ki; ben milletle kumar oynamam. Muvaffak olacağımızı biliyorum müstemleke devri sona ermiştir. Milletlerin kendi kendilerini kurtarma devri gelmiştir. Türk ulusunun yüreğinden gelen en köklü istek ve inanç kurtuluştur.

 

Sivas Kongresinde İngiltere’nin himayesi ya da Amerikan mandası istekleri ısrarla savunulur isteklere karşı.

 

Mustafa Kemal diyor ki; Efendiler bir karar var o da ulusal egemenliğe dayalı kayıtsız şartsız tam bağımsız yeni Türk Devleti kurmaktır. İstanbul’dan çıkmadan düşündüğüm, Samsun’a ayak basar basmaz uygulamaya başladığımız karar bu karar olmuştur. Temel ilke Türk ulusunun onurlu şerefli bir ulus olarak yaşamasıdır. Bu ancak tam bağımsızlıkla sağlanabilir. Bağımsızlıktan yoksun bir ulus uygar toplumlar karşısında uşak olmaktan kurtulamaz. Yabancı bir devletin himayesi güçsüzlüğü miskinliği itiraftır.  Türk milleti esir yaşamaktansa yok olsun daha iyi.

 

ya bağımsızlık (istiklal) ya ölüm

 

 

Manda ve himaye tartışması Sivas kongresine damgasını vurmuş, ama sona ermiştir.  

 

Mustafa Kemal Diyor ki; Boynu bükük ulusumuzu tutsak etmek isteyen düşmanları yeneceğimize inanç ve güvenim bir dakika olsun sarsılmamıştır. Bu inancımı yüksek kurula ve dünyaya ilan ederim.

 

İstanbul’un fiilen işgalinin ertesi günü Mustafa Kemal Ankara’da bir kurucu meclisin toplanması gerektiğini kolordu kumandanlarına bildiriyor. Meclis 23 Nisan 1920’de seçilmiş milletvekilleri ile toplanıyor milli iradenin milletin kaderine el koyması temel ilkedir denildi.

 

Atatürk diyor ki; Uçurumun kenarında yıkık bir ülke. Türlü çeşitli düşmanla kanlı boğuşmalar, yıllarca süren bir savaş, ondan sonra içeride ve dışarıda saygı ile tanınan yeni bir vatan, yeni bir toplum, yeni devlet ve bunları başarmak için sürekli devrimler: Demokrasi, Cumhuriyet, bağımsızlık, laiklik, sanayi, eğitim, kültür, sanat, kadın hakları ve kılık kıyafet devrimleri. İşte Tür Devrimlerinin genel hatları.

 

Mustafa Kemal’i düşünüyorum: Her birey istediğini düşünmek, istediğine inanmak veya inanmamak, kendine özgü düşünceye sahip olmak, hak ve özgürlüğe sahip olacak diyor.

 

Onun kadına verdiği değeri düşünüyorum; Kadın hakları devrimi, İslam ülkelerinin bugün dahi kadınlara tanımadığı haklardır. Kamuda özelde, ailede kadınlara özgürlük ve eşitlik.

 

Mustafa Kemal diyor ki; Dünyanın hiçbir milletinde Anadolu Kadınlarından daha çalışkan daha fedakâr, daha çok ezilen bir kadın yoktur.

 

 

 

 

Değerli yol arkadaşlarım,

Bu toprakların nasıl vatan yapıldığının hikâyesini dinlediniz. Bu hikâye Türkiye Cumhuriyetinin Kurtuluşunun ve kuruluşunun tarihe altın harflerle yazıldığı muhteşem bir olay, büyük bir devrimdir. Dünya tarihine yön veren büyük bir değişim hareketidir.

 

19 Mayıs 1919 bu Devrimin başlangıcıdır. İşte bu nedenle Mustafa Kemal Atatürk; benim en değerli eserim Türkiye Cumhuriyetidir. Demiştir. Bu eser onun Türk halkına ve gençlere armağanı ve emanetidir. Onun için 19 Mayıs 1919 tarihi Türk ulusunun her bireyinin doğduğu tarihtir diyorum.

 

Atatürkçüler, devrimlerimiz, milli bayramlarımız, sembollerimiz, Cumhuriyetin bütün değerleri, demokrasi, laiklik, hukuk devleti, temel hak ve özgürlüklerimi adil yargılanma hakkımız, kimliklerimiz bizimdir. Yok edilemez.

 

Devrimlerin hedefini kavramış olanlar onları her zaman korumak ve geliştirmek gücünü kendilerinde bulacaklardır.

 

-Evet hepimiz Mustafa Kemaliz.

-Kararlıyız, karanlığı kırmaya,

-Kararlıyız. Başımız dik, onurla var olmaya,

-Kararlıyız insan gibi yaşamaya,

-Kararlıyız. Atatürk Cumhuriyetini yaşatmaya.

 

Prof. Dr. Aysel Çelikel

ÇYDD Genel Başkanı

 

 

 

 

 

 


24.05.2019