İktidar partisi grup başkanı tarafından 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nda yapılan 17 maddelik değişiklik öngören yasa teklifi açıklanmıştır.
Teklif, sahipsiz hayvanların ötanazi yoluyla öldürülmesine olanak tanımaktadır ancak sivil toplum örgütleri ve yurttaşlar olarak bu teklifi kabul etmiyor ve kısırlaştırma yönteminin neden yeterince uygulanmadığını sorguluyoruz. Ayrıca, ölüm döngüsünün hayvan katliamına yol açacağını da çok iyi biliyoruz.
Belediyelerin hayvan bakımevleri kurma ve kısırlaştırma görevlerini yerine getirmemesi ve mevcut bakımevlerinin yetersizliği sorunu çözülmeden bu alanda iyileşme sağlanamayacağı ortadadır. Belediyelerin hayvan bakımevlerine ayrılan bütçe denetlenmeli ve yaptırımlar uygulanmalıdır.
Öldürmeyi teşvik eden yasa teklifi, adalet ve etik yönünden sorgulanmalıdır. Kısırlaştırma seferberliği ile popülasyon kontrolünün sağlanabileceği yaklaşımına rağmen neden ısrarla öldürme yöntemi tercih edilmektedir?
Hayvan ameliyathanelerinin kuruluş amacının kısırlaştırma mı yoksa öldürme mi olduğu da belirsizdir. Hayvan popülasyonunu kontrol altına almak için üretim, satış ve ithalat yasağı da dikkate alınmalıdır. Apartman ve site yönetim planlarında hayvan sahiplenmeyi engelleyen hükümlerin göz ardı edilmesi de sorgulanmalıdır.
Kuduz olaylarının arttığı izlenimi verilerek öldürme yöntemini meşrulaştırma girişimleri görmezden gelinmemelidir. Dünya Sağlık Örgütü’nün uyarılarına rağmen sokak hayvanlarının yok edilmesinin ekolojik denge ve insan sağlığı açısından riskleri asla unutulmamalıdır.
Tüm bu hususlar değerlendirilmeden sadece öldürmeyi ve yok etmeyi önceleyen bu yasa teklifi derhal geri çekilmelidir.
#ÇağdaşYaşamıDesteklemeDerneği #YasayıGeriÇek