Milli Eğitim Bakanlığı tarafından belediyelere gönderilen yazıda yasal dayanağı olmadığı iddiasıyla “okul öncesi eğitim kurumlarının açılmasının önüne geçilmesinin istendiği” kamuoyu ile paylaşılmıştır.
Okul öncesi eğitim, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası gereği çocuklarımız için hak; kamu kurumları için ise okul öncesi eğitim kurumları açmak ve yaygınlaştırmak bir görevdir.
Anayasa’nın 2. ve 42. maddeleri hükmü gereği sosyal devlet olan Türkiye Cumhuriyeti’nde okul öncesi eğitim kurumlarının yaygınlaştırılması ve parasız olarak kamunun hizmetine sunulması Milli Eğitim Bakanlığı’nın görevi ve sorumluğudur. Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı ve kamuya ait okul öncesi eğitim kurumlarının sayısının yetersiz kalması nedeniyle özel okul öncesi eğitim kurumları yani paralı eğitim seçenek olmakta bu da dar ve orta gelirli ailelerin çocuklarının okul öncesi eğitim hakkını engellemektedir. İşte tam da bu noktada belediyelerin açmış oldukları kreşler, çocukların okul öncesi eğitim hakkına ulaşabilmesi için çok önemli bir hizmettir. Ayrıca belediyeler okul öncesi eğitim kurumlarında Atatürk ilke ve devrimleri ışığında, laik ve bilimsel eğitim hizmeti sunmaktadır; bu sayede çocuklarımız belediyelerin kreşlerinde tarikat ve cemaat tehdidine karşı da korunmaktadır.
Belediyelerin açmış olduğu kreşler ile çocuklarına ulaşılabilir kreş olanağı elde eden kadınların iş hayatına ve sosyal hayata katılımı da desteklenmektedir.
Sosyal devlet olmanın gereğini yerine getirerek halkın ve kamunun yararına hizmet üreten, kreş açan tüm belediyelerimizi kutluyoruz. Milli Eğitim Bakanı’na da yasanın verdiği denetim ve gözetim yükümlülüğüne önce tarikat ve cemaatler tarafından açılan “okullardan” başlaması gerektiğini hatırlatıyoruz.
Kamuoyuna saygılarımızla duyuruyoruz.