CUMHURİYETİMİZİN 100. YILINA YAKLAŞIRKEN TÜRKİYE’DE HUKUK DEVLETİNİN SORUNLARI HAKKINDA ÇYDD BİLDİRGESİ
CUMHURİYETİMİZİN 100. YILINA YAKLAŞIRKEN
TÜRKİYE’DE HUKUK DEVLETİNİN SORUNLARI HAKKINDA
ÇYDD BİLDİRGESİ
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği olarak, Kurtuluş Savaşımızı örgütleyen ve ulusumuzu Cumhuriyetle onurlandıran kurucu iradeye sonsuz bağlıyız. Bugün yaşadığımız sorunların da kurucu irade olan Atatürk ilke ve devrimlerinden uzaklaşmaktan kaynaklandığı çok açıktır.
Katledilen değerli aydınımız Prof. Dr. Ahmet Taner KIŞLALI’nın kaleme aldığı ve derneğimizin kurumsal görüşlerini yansıtan Demokratik Toplumcu Çağrı metninde de belirtildiği üzere “Kemalizm geçmişe bekçilik etmek değil, geleceğe öncülük etmektir.”
Bu gerçekliği, Cumhuriyet Gazetesi’nde 20 Eylül 2020 tarihinde yayınlanan yazısında Değerli Toplumbilimci aydınımız Prof. Dr. Emre KONGAR şöyle ifade etmiştir;
“Günümüzdeki Atatürkçülük, ülkemizdeki temel hak ve özgürlükleri, adaleti, güvenliği ve refahı tesis etmek için Bağımsız, Özgür, Anti Emperyalist, Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devleti olan Çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’ni, barış içinde yeniden kurmak ve ilelebet korumaktır!”
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği olarak, iki değerli aydınımızın tespitlerine de katılıyoruz. Cumhuriyetimizin bugünkü sorunlarının çözümü için acil olarak hukuk devleti ve demokratik devlet ilkelerine dönüş yapılmasının ve bu ilkelerin güçlendirilmesinin yapılacak ilk iş olduğuna inanıyoruz çünkü önceki genel başkanımız Prof. Dr. Aysel ÇELİKEL’in dediği gibi “Adalet yoksa gelecek de yok!”
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği olarak, Cumhuriyetimizin 100. yılına yaklaşırken, her Cumhuriyet Bayramımızda ülkenin farklı alanlardaki temel sorunlarına derneğimizin efsane genel başkanı Prof. Dr. Türkan SAYLAN’ın “ÇYDD her zaman sorunun değil çözümün parçası olacaktır” öğretisi doğrultusunda çözüm önerilerimizi sunacak ve kamuoyuyla paylaşacağız. Yukarıda da değindiğimiz gerekçelerle önceliğimiz hukuk ve demokrasidir...
Modern devletin üç temel erkinden biri olan yargı erki en belirleyici ve önemli olanıdır. Yargı erkinin etkin ve işlevsel çalışabilmesi için yasama ve yürütme erklerinin hukuk devleti ilkesine bağlı olarak hareket etmesi gereklidir.
Hukuk Devleti neyi ifade eder?
Hukuk devleti devletin işlem ve eylemlerinin yasalarla sınırlandırıldığı ve denetime tabi tutulduğu, insan haklarına ve hukukun üstünlüğüne dayalı devlet modelini ifade eder.
Anayasamızın değiştirilmesi teklif dahi edilemez ikinci maddesi ile devletimizin nitelikleri arasında sayılan “hukuk devleti ilkesi” günümüzde çok büyük yaralar almış ve bunun sonucunda toplumda yargıya duyulan güven, tarihin en düşük seviyelerine inmiştir.
Bugün ülkemizde, hukuk devleti ilkesinin ivedi olarak kurum ve kuruluşları ile güçlü şekilde onarılması, sağlamlaştırılması ve her türlü etkiye karşı korumaya alınması gerekmektedir.
Bu büyük sorunun çözümü için yargı bağımsızlığının, hukuk ve demokrasinin önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır. Bunun sağlanabilmesi için aşağıda yer verdiğimiz çözüm önerilerimizin gelinen noktada dikkate alınmasını en başta yasama ve yürütme erklerinden tarihsel yurtsever sorumluluğumuz gereği talep ediyoruz.
Bu önerilerimizin dikkate alınmaması durumunda Cumhuriyetimizin 100. yılına yaklaşırken yaşadığımız sorunları çözüme ulaştırmamız ne yazık ki mümkün değildir.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak bizler, zamanında bir değirmencinin Prusya Kralı II. Friedrich’e verdiği, hukuk literatürüne geçen; hukukun üstünlüğünü ve de hukuk güvenliği ilkesini içerisinde barındıran o ünlü cevabını dile getirecek gücü, inancı kendimizde asla bulamayabiliriz. O değirmenci, şöyle demişti: “Berlin’de hakimler var!”. Bizler de vatandaş olarak hukukun üstünlüğünü koruyan, halka hukukun güvencesini hissettiren hakimlerin, savcıların ve de avukatların varlığıyla haklarımızın teminat altında olduğunu görmek, bilmek istiyoruz. “Türkiye’de hakimler var!” diyebilmek istiyoruz.
Cumhuriyetimizin hukuk devleti ilkesi herkesin ve her şeyin güvencesidir.
ÇYDD olarak, tüzüğümüz gereği siyasal partiler üstü olarak ve kamu yararına çalışıyoruz. Amacımız; siyasal partiler arası ve siyasal partiler içindeki grupların çekişmelerinin içinde olmaksızın, kişilerin ve grupların değil; kamunun yararına çalışmaktır. Bu doğrultuda Cumhuriyetimizin 97. yılında, ulusumuzun geleceğini düşünerek yaptığımız değerlendirmelerimizi kamuoyunun bilgisine saygılarımızla sunarız.
Cumhuriyetimiz sonsuza kadar yaşasın!