Deprem Değil Bina Öldürür!

deprem-degil-bina-oldurur Deprem kuşağında yer aldığımız için deprem riski yüksek bir ülkede yaşıyoruz. 26 Aralık 1939’da Erzincan’da meydana gelen büyük depremden 60 yıl sonra 17 Ağustos 1999’da aletsel şiddeti 7.5 büyüklüğünde bir deprem gerçekleşti.

Deprem Değil Bina Öldürür!

Deprem kuşağında yer aldığımız için deprem riski yüksek bir ülkede yaşıyoruz. 26 Aralık 1939’da Erzincan’da meydana gelen büyük depremden 60 yıl sonra 17 Ağustos 1999’da aletsel şiddeti 7.5 büyüklüğünde bir deprem gerçekleşti. Bu deprem Türkiye’nin gerçeğini bir kez daha hatırlattı. Aradan geçen 21 yıl da ülkemizin birçok yerinde gerçekleşen depremlere rağmen hiçbir ciddi önlem alınmaması, içinde bulunduğumuz deprem gerçeğini bizlere gösteriyor.


Her yıl 17 Ağustos tarihinde yapılan anma törenlerinde tekrarlanan sözlere ve uzmanların konu hakkında açıklamalarına rağmen iktidarın, deprem hasarlarının azaltılması yönünde etkili önlem aldığı söylenemez. Kentsel dönüşüm projelerinin deprem sırasında hasar görme riski yüksek yapıların yenilenmesi yerine müteahhitlere rant sağlama amacıyla uygulandığı görülmektedir. İstanbul’da depremde toplanma alanı olarak ayrılan çok sayıda alan yapılaşmaya açılmıştır “Kanal İstanbul” projesinin İstanbul’un deprem sorunlarını daha karmaşıklaştıracağı uzmanlarca ifade edilmektedir. Deprem öncesi, deprem sırası ve sonrasında ne yapılması gerektiği konusunda okullarda, işyerlerinde vb. verilen eğitimler yetersizdir. Olası beklenen İstanbul depremine rağmen, özellikle İstanbul’da ihmaller devam etmektedir.


Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) 1999 Marmara ve Düzce depremlerinden sonra yaptığı alan çalışmaları ile depremzedelere ulaşmış başta çocuklar ve kadınlar olmak üzere sosyal ve psikolojik destek vermiştir. O dönemde Genel Başkanımız olan Prof. Dr. Türkan Saylan başta olmak üzere üye ve gönüllülerimizle deprem bölgesinde destek çalışmaları, ihtiyaçların tespiti ve temini sağlanmıştır. Çadır okullar kurarak eğitimin devamı sağlanmıştır.

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği olarak Afet konusunun bir boyutunun da eğitim sorunu olduğunun bilincinde olarak Çağdaş Etkinlik Merkezlerinde çocuklarımıza ve kadınlara yönelik uzmanlar tarafından eğitim vermekteyiz. Olası bir Marmara depreminin gün geçtikçe yaklaştığı gerçeğinin yanında yapı stokumuzun önemli bir bölümünün depreme dayanıklı olmadığı gerçeği ile yüz yüzeyiz. Uzmanlarca hazırlanan senaryolara göre olası bir depremde onbinlerce can kaybı olacağı ifade edilmektedir. 17 Ağustos depreminde resmî raporlara göre 17.480 ölüm, 23.781 yaralanma oldu. 505 kişi sakat kaldı. 285.211 ev, 42.902 iş yeri hasar gördü. Bu acı ve yıkımın tekrar yaşanmaması için Dernek olarak yetkili ve sorumluları uyarıyoruz. Acilen olası depremde zarar görecek yapıların kentsel dönüşüm projeleri ile yenilenmesini, Kanal İstanbul Projesi’ne ayrılan kaynakların deprem zararlarının önlenmesi amacıyla yapılan projelere ayrılmasını ve uzmanların görüşlerine uygun önlemler alınmasını istiyoruz.  

Deprem Değil Bina Öldürür!


17.08.2020