Cumhuriyetimizin ilk yıllarından beri benimsenen kamucu eğitim politikaları ile çocuklarımızın Atatürk ilke ve devrimleri ışığında laik ve bilimsel eğitim hakkını fırsat eşitliği içinde parasız olarak elde etmiştir.

Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülmekte olan bir soruşturma ile özel hastanelerin yeni doğan ünitelerinde örgütlenen bir suç çetesinin işlediği suçlar hepimizi sarsmıştır. Bu suç örgütünün SGK’dan daha fazla para alabilmek için yeni doğmuş bebekleri gereksiz yere yoğun bakım ünitelerinde tuttuğu ve 12 bebeğin ölümüne neden olduğu soruşturma ile tespit edilmiştir. Bu vahşet toplumsal geriye gidişimizin en yakıcı örneklerinden biridir.

Türkiye Cumhuriyeti, kuruluş ilkeleri ve yürürlükteki Anayasasının ikinci maddesi gereği “sosyal bir hukuk devleti” olmak durumundadır. Sosyal devlet olmanın gereği, eğitim ve sağlık gibi temel alanlarda piyasacı değil, kamucu politikalar izlemektir.

Yine sağlık alanında, sağlık ocaklarından üniversite hastanelerine kadar sağlık hizmetlerinin nitelikli, ücretsiz ve kamusal olarak sürdürülmesi için önemli adımlar atılmıştır.

101 yıllık Cumhuriyetimizin kamucu eğitim ve sağlık politikaları birikimi özellikle son yıllarda ciddi şekilde zarar görmüştür. Özel okul ve hastanelerin sayısı artırılarak parasız eğitim paralı hale getirilmiş, yine özel hastanelerin sayısı artırılarak  sağlık hizmetleri de paralı hale getirilmiştir. Paralı olarak verilen bu temel hizmetler, yurttaşların eğitim ve sağlık gibi temel haklarını tehlikeye atmaktadır çünkü paralı olarak verilen her hizmette amaç kar elde etmek, sermaye oluşturmaktır. Bu politikalar sosyal devlet ilkesinin ihlalidir.

Eğitim ve sağlık hizmetlerindeki bu yanlış uygulamalardan dönülmeli, Laik Cumhuriyetimizin kamucu eğitim ve sağlık politikaları tutarlı şekilde uygulanmalıdır.

Kamuoyuna saygılarımızla duyururuz.

#ÇağdaşYaşamıDesteklemeDerneği