Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır.”

24 Temmuz 2020 tarihinde Ayasofya’nın ibadete açılması sırasında Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş sözlerine Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu, bağımsızlığımızı elde ettiğimiz Kurtuluş Savaşı’nın Başkomutanı Mustafa Kemal Atatürk’e, silah arkadaşlarına ve aziz şehitlerimize minnet, rahmet ve teşekkürle başlaması gerekirken minberde; “Bizim inancımızda vakıf malı kutsaldır. Dokunanı yakar. Vakfedenin şartını çiğneyen lanete uğrar.” şeklinde son derece tartışmalı bir beyanda bulunmuştur. Ayasofya’nın müzeye dönüştürülmesine ilişkin Bakanlar Kurulu kararını Mustafa Kemal Atatürk onaylamıştır. Diyanet İşleri Başkanı’nın sözlerinin muhatabı Atatürk ise bilmelidir ki; bu söyleminin hukuksal sonuçları ve toplum vicdanında karşılığı olacaktır. Bu durumda Diyanet İşleri Başkanı istifa etmeli, istifa etmezse derhal görevinden alınmalıdır.

ÇYDD olarak; laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nde Atatürk’ün kurduğu Diyanet İşleri Başkanlığı'nda devlet memurluğu görevini sürdüren Diyanet İşleri Başkanı’nın bu talihsiz sözleriyle ilgili olarak, ivedilikle bir açıklama yapmasını talep ediyoruz. 

Türkiye Cumhuriyeti, çağdaş uygarlık yolunda hep ileriye doğru yürümek kararlığında ve zorunluluğundadır! Bu hedefte Atatürk’ün devrim ve ilkeleri dün olduğu gibi, bugün ve gelecekte yolumuza ışık tutmaya devam edecektir: “Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır.” 
Kamuoyuna saygılarımızla duyuruyoruz.