Yurdumuzun Karadeniz Bölgesi’nde yaşanan sel felaketinden dolayı derin üzüntü içerisindeyiz. Etkili yağışların neden olduğu sel felaketinde; Bartın, Sinop, Kastamonu ve Karabük’ten gelen can kaybı haberlerini derin üzüntü ve endişe ile takip ediyoruz.

Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan “2020 Meteorolojik Afetler Raporu”na göre, ülkemizde sel felaketlerinin sayısı her geçen yıl artıyor. Bu artışta, yaşanan iklim krizi ve buna bağlı gelişen iklim değişiklerinin etkisinin yanı sıra; plansız kentleşme, yeşil alanların tahribi, yanlış arazi kullanımları gibi faktörler doğal felaketlerin şiddetinde oldukça etkili  oluyor.

Bu nedenle;

• Bilimin ışığı altında, devlet ve kamu kurumları yaşanan iklim krizi ile mücadeleye ve doğal afetleri önlemeye yönelik gerekli önlemleri almalıdır.
• Kriz yönetimi anlayışı yerine risk yönetimi sistemine geçilmeli ve afetler doğmadan risk faktörleri ortadan kaldırılmalıdır.
• Risk taşıyan bölgelerdeki imar planları bölgenin taşıma kapasitesine ve coğrafi yapısına uygun şekilde oluşturulmalı ve bu konuda toplumsal hassasiyet oluşturulmalıdır.
• Sel riskine karşı tam donanımlı koruma, kurtarma ve sel ile mücadele ekiplerini hazır tutmalıdır.
• Sel, hem maddi hem manevi ciddi kayıplara yol açan bir doğal afettir. Sel felaketi nedeniyle boşaltılan yerleşim yerleri ve evsiz kalan yurttaşlarımızın durumu konusunda kamuoyu bilgilendirilmeli ve sivil toplum kuruluşlarının yardımlarına izin verilmelidir.

ÇYDD olarak, selden zarar gören ailelerin çocuklarına eğitim bursu desteği vererek yaraların sarılmasında görev alacağız.

Sel nedeniyle hayatını kaybeden vatandaşlarımıza rahmet, yaralılara acil şifalar dileriz.