Demokratik Haklarını Kullanan Öğrencilerin Yeri Cezaevleri Değil, Okullarıdır !

Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin ve öğretim üyelerinin üniversiteye dışarıdan atanan rektöre karşı ve üniversitesi özerkliği taleplerine ilişkin yürütmekte olduğu demokratik protesto ve gösteri eylemleri Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve ülkemizin tarafı olduğu uluslararası sözleşmeler ile düzenlenmiş ve tanınmış meşru bir hakkın kullanılmasıdır.
Boğaziçi Üniversitesi’nde gösteri eylemlerine katıldığı, destek verdiği ve bu eylemleri yönettiği gerekçesiyle öğrencilerin tutuklandığına üzülerek tanık olmaktayız. Herkes barışçıl ve demokratik şekilde eylemde bulunabilir ve bu amaçla örgütlenebilir. Bu demokratik eylemleri olası provokasyonlara karşı korumak da yine kamu otoritesinin öncelikli görevidir.
Ailelerinin büyük bir özveri ve emekle yetiştirdiği, ülkemizin en iyi eğitim kurumlarının başında olan Boğaziçi Üniversitesi’nde eğitim alma hakkını kendi başarılarıyla elde etmiş olan bu gençler ülkemizin aydınlık geleceğidir. Büyük Atatürk’ün bizlere bıraktığı çağdaş Türkiye hedefi ancak ekonomik kalkınma ile olur. Ekonominin kalkınmanın temeli ise çağdaş eğitim ve bilime dayalı üretimdir. Bilim ancak özgür kurumlarda ve özgür bireylerce üretilebilir.
Tutuklu öğrencilerin bir an önce okullarına dönmesini diliyor, üniversitelerimizin çağdaş ülkelerdeki üniversitelerde olduğu gibi kendi yöneticilerini kendilerinin seçtiği kurumlar olması gerektiğini önemle hatırlatıyoruz.