Tıp Bayramı'nda Tüm Sağlıkçılarımızın Yanındayız!

tip-bayraminda-tum-saglikcilarimizin-yanindayiz 14 Mart Tıp Bayramı'nda Tüm Sağlıkçılarımızın Yanındayız!

“Hekimlik her şeyden önce bir sanattır. Bir sanatçı gibi işlenir bu meslek. Karşısındakini dinleyen, ona dokunan, gözlerinin içine bakıp derdini anlayan kişidir hekim, hemşire…”

Prof. Dr. Türkân Saylan

Derneğimizin kurucuları arasında Prof. Dr. Aysel Ekşi, Prof. Dr. Türkan Saylan, Prof. Dr. Özcan Köknel, Prof. Dr. Hayrünissa Çavuşoğlu, Prof. Dr. Remide Olcay Neyzi gibi değerli hekimler yer almışlardır. Bu değerli isimler,  insan sağlığını koruma ve sağlığımız bozulduğunda tedavi etme görevlerinin yanında “Eğitimli her bireyin Atatürk Cumhuriyeti’ne borcu var!” diye düşünerek toplumsal sorumluluklarını hep yerine getirmişlerdir.

14 Mart 1827’de Modern Tıp Okulu’nun kurulmasıyla birlikte ülkemizde modern tıp eğitiminin başlangıcı olarak her yıl bu günde Tıp Bayramı’nı kutluyoruz. Ancak bu yıl, Türk Tabipleri Birliği’nin “Emek Bizim Söz Bizim” sloganı ile Tıp Bayramı’nı kutlamaktan daha ziyade tüm sağlıkçılarımızın yaşadıkları olumsuzlukları ve oldukça zorlu çalışma koşullarını dile getirmek istiyor; bu sorunlara karşı acil çözüm yolları üretilmesi adına onların her zaman yanında olduğumuzu yineliyoruz!

Tüm dünyayı etkisi altına alan COVID-19 salgını süresince kaybettiğimiz sağlıkçılarımızın derin üzüntüsünü hala yaşıyoruz. Bu üzüntümüz, yaşanan onca kayıp ve acıya rağmen emekleri yok sayılan ve aydınlık bir geleceğe dair umutları yok edilen sağlıkçılarımızla birlikte daha da büyüyor.

Gebelikten doğuma, doğumdan ölüme kadar yaşamın her anında hekimlerin hem koruyucu hem de tedavi edici sağlık hizmeti verme görevi vardır. En önemlisi insan sağlığının korunması ve geliştirilmesidir.  Ne yazık ki,  1961 yılında “Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleşmesi Yasası” ile dünyaya örnek olan ülkemizde son yirmi yılda uygulanan “Sağlıkta Dönüşüm Projesi” ile tüm sağlık sistemi değiştirilmiştir. Artık sağlık hizmeti hak olmaktan çıkartılmış ve kişinin kendi sorumluluğuna bırakılmıştır. Yap-işlet-devret modeli ile yapılan şehir hastaneleri adeta “Herkes hasta olsun da bize gelsin, para kazanalım!” diye beklemektedir.

Toplumlarda “kanaat önderi” olarak bilinen kişilerin söylemleri çok önemlidir. Ülkemizin yöneticileri hekimlere değer verdikçe toplum da verir. Her geçen gün sağlıkta artan şiddete, yaşanan acılara tanık oluyoruz. Toplumun geçmişte saygı duyduğu, değer verdiği sağlıkçıları değersizleştirmesi de kanaat önderlerinin yaklaşımlarına bağlıdır.

Bir ülkenin Cumhurbaşkanı hekimlere “Giderlerse gitsinler!” diyemez; onları kucaklayan, yaşadıkları sorunlara çözüm bulan söylem ve eylemlerde bulunmalıdır. Hekimlere, sağlıkçılara herkes gereksinim duyar; kendisi de duymuştur, duyacaktır. Bu insanın içini acıtan söylemler ve davranışlar karşısında tabii ki genç hekimler daha çağdaş bir ülkede çalışmayı yeğler. Yöneticilerin, hekimlere ve tüm sağlıkçılara özlük ve insani haklarını vermeleri gerekir. Bu, bir ülke yönetme sorumluluğudur; lütuf değildir.

Eğitim hayatından itibaren her zaman çok çalışmak ve her türlü zorluğa göğüs germek durumunda olan sağlıkçıların emeklerinin, insan sevgisinin ve en önemlisi geleceğe dair umutlarının yok sayılmasını kabul edemeyiz.

Halka sağlık hizmetinin verilebilmesi ve sağlık kalitesinin yükseltilmesi öncelikli olarak tüm sağlıkçılarımızın ekonomik-özlük haklarını koruyarak gerçekleşebilir. Sağlıkçılarımıza verdiğimiz değer, insana verdiğimiz değeri güçlendirecektir.

Türk Tabipler Birliği ve tabip odalarının, hekimlerin ekonomik-özlük hakları ve çalışma koşulları için verdikleri mücadele kapsamında açıkladıkları 10 acil talepleri süratli şekilde uygulamaya alınmalıdır.

Bu talepler kapsamında; “Sağlıkta Şiddet Yasası” acilen yasalaşmalı, hem özel hem de kamu sektöründe çalışan hekimlerin temel ücretleri, sabit ek ödemeleri ile emekli hekim maaşları düzenlenmeli, çalışma ortamı ve koşulları acilen iyileştirilmeli, yıpranma payı göz ardı edilmemeli ve hekimleri de hastaları da mağdur eden, hekimlere karşı şiddet kaynağı olan, halkın sağlığını tehlikeye atan kısa muayene dayatmasından vazgeçilmesi gerekmektedir. Hekimlerimiz ve tüm sağlıkçılarımız emeklerinin karşılığını alarak çağdaş bir sistemde çalışabilmelidir.

Hekimlerimiz, Çağdaş Türkiye’nin vazgeçilmez değerleridir! Türkân Hocamızın da dile getirdiği gibi “Her şeye, her zorluğa ve her haksızlığa karşın başı dik, paraya boyun eğmemiş, özsaygısını ve insan sevgisini yitirmemiş; nerede olsa insanlara yarar sağlayabilecek ve yaptığı işi zorluklarına karşın çok seven bir hekim olarak yaşamak umarım hekimliğe, beyaz gömleğe âşık olan herkese nasip olur.”

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği olarak insan sağlığının korunması daima önceliğimizdir. Bugün eğitimine destek olduğumuz nice tıp öğrencimizin insan ve meslek sevgisi ile çalışabilmesi, geleceğe umut olması için hep birlikte çözümler üretmeye devam edeceğiz. Yaşadığımız bu zorlu günlerde en ağır yükü omuzlarında taşıyan, canla başla görev yapan bütün sağlıkçılarımıza minnettarız.

Bütün hekimlerin, tıp öğrencilerinin ve sağlık emekçilerinin Tıp Bayramı’nda yanındayız!

 

Prof. Dr. Ayşe Yüksel

ÇYDD Genel Başkanı

Halk Sağlığı Uzmanı


14.03.2022