Nihal Kızıl konuşmasına Kubilay’dan Deniz Gezmişlere, Uğur Mumcu'dan Hrant Dink'e, Turan Dursun'dan, Bahriye Üçok'tan, Muammer Aksoy'a, Gaffar Okkan'dan Gezi şehitlerine birçok demokrasi şehidimizi anarak başladı. Katledilen bu değerli insanların ortak yönlerini, düşüncelerini alıntılarla anlattı. Türkan Saylan'ın da laik demokratik çağdaş bir Türkiye'ye ulaşmayı ve özellikle kız çocuklarının okuyarak özgürleşmelerini istediği için yok edilmeye çalışıldığını söyledi.

Günümüzde adalet ve demokrasi yolunda çalışma biçiminin, değiştirilmek istenen anayasaya "HAYIR" demek ve nedenlerini bıkıp usanmadan anlatmak olduğunu, ÇYDD'nin de bu tek adamcı diktatörlük anayasasına “Hayır!” dediğini açıkladı. Değiştirilmek istenenin aslında anayasa değil, laik demokratik bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'nin rejimi olduğunu maddeleri ile anlattı ve buradan çıkan herkes bütün bunları sorgulamak, mahallesinde, apartmanında, çevresinde, köyünde anlatmakla görevlidir, devletimizin yıkılmasına karşı ve yurttaşlar olarak yaşama haklarını korumak için sonuna kadar mücadele edeceklerini belirtti.

'SORUNUN TEK SAHİBİ BAHÇELİ'

ADD Genel Başkanı Tansel Çölaşan ise mücadele azminin ortaya konması gerektiğini söyledi. Korkunun toplumu sindirme yöntemi olduğunu aktaran Çölaşan, hedef kitle belirleyerek referandum çalışması yapılması gerektiğini anlattı. Çölaşan, "Bugünkü sorunun tek sahibi Devlet Bahçeli'dir. MHP tabanı böyle değil. Bu tabana yönelik çalışmalar yapmalıyız. Yan yana, birlikte o hedef kitle üzerinde çalışmalıyız. Sandığa gitmeyenleri sandığa götürmemiz gerekiyor. Halkın korkusunu yenmemiz lazım." dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz OHAL ile her şeyin yapısının değiştirildiğini kaydederek toplumun genetiğinin değiştirildiğini söyledi. Yılmaz, "Demokratik bir savaşa hazır olmalıyız. Bu öneriyi getirenleri pişman etmeliyiz. Korkunun bizi yönetmesine izin vermeyelim. Zafer korkuyu yok edenlerin olacak. Bundan daha kritik bir dönem olamaz. Demokrasi rafa kaldırılıyor." dedi.